Osmanlicani test et.. Osmanlicani gelistirmek için tikla!

İSTİDLAL Nedir Anlami

Osmanlica sözlüge göre İSTİDLAL nedir anlami

İSTİDLAL: Delil getirmek. Bir delile dayanarak netice çıkartmak. Delile nazar etmek. Muhakeme. Mülahaza ve anlama kudreti. Delil ile anlamak. Zihnin eserden müessire veya müessirden esere intikali.(Ateşin dumana olan delâleti gibi müessirden esere yapılan istidlâle "bürhan-ı limmî" denildiği gibi, dumanın ateşe olan delâleti gibi eserden müessire olan istidlale de "bürhan-ı innî" denir. Bürhan-ı innî, şüphelerden daha salimdir. İ.İ.)(Kur'anda delâil-i akliyeye ve fennin keşfiyatına muhalif bazı âyetler vardır dedikleri üçüncü şüphelerine cevap: Kur'an-ı Kerim'de takib edilen maksad-ı aslî; isbat-ı Sâni', nübüvvet, haşir, adalet ile ibadet esaslarına cumhur-u nâsı irşad ve îsal etmektir. Binaenaleyh, Kur'an-ı Kerim'in kâinattan yaptığı bahis tebeidir; kasdi değildir. Yani ligayrihidir, lizatihi değildir. Yani Kur'an-ı Kerim, Cenab-ı Hakk'ın vücud, vahdet ve azametine istidlal suretiyle kâinattan bahsetmiştir. Yoksa, kâinatın bizzat keyfiyetini izah etmek için değildir. Çünkü Kur'an-ı Kerim; coğrafya, kozmoğrafya gibi kasden kâinatın keyfiyetinden mânâ-yı ismiyle bahseden bir fen, bir kitab değildir. Ancak, kâinat sahifesinde yazılan san'at-ı İlâhiyyenin nakışları ve yaratılan kudretin mu'cizeleri ve kozmoğrafyacıları hayrette bırakan nizam ve intizamla, mânâ-yı harfiyle Sâni ve Nazzam-ı Hakikî'ye istidlal keyfiyetini öğretmek için nâzil olan bir kitabdır. Binaenaleyh san'at, kasd, nizam; kâinatın her zerresinde bulunur, matlub hâsıl olur; teşekkülü nasıl olursa olsun bizim matlubumuza taalluku yoktur. Febinaen alâ zâlik, madem ki Kur'anın kâinattan bahsi istidlal içindir ve delilin de müddeadan evvel ma'lum olması şarttır ve delilin muhatablarca vuzuhu müstahsendir; bazı âyetlerin onların hissiyatına ve edebî ma'lumatlarına imale etmesi ve benzetmesi, mukteza-yı belâgat ve irşad olmaz mı? Fakat bu âyetlerin, hissiyatlarına imale etmesi mes'elesi o hissiyata kasden delâlet etmek için değildir. Ancak, kinaye kabilinden o hissiyatı okşamak içindir. Maahaza, hakikata ehl-i tahkiki îsal için, karine ve emareler vaz'edilmiştir. Meselâ: Eğer Kur'an-ı Kerim, makam-ı istidlalde şöylece demiş olsa idi ki: "Ey insanlar! Güneşin zâhirî hareketiyle hakikî sükûnuna ve Arzın zâhirî sükûnuyla hakikî hareketine ve yıldızlar arasında câzibe-i umumiyenin garibelerine ve elektriğin acibelerine ve yetmiş unsur arasında hâsıl olan imtizacata ve bir avuç su içinde binler mikrobun bulunmasına dikkat ediniz ki, bu gibi hârika şeylerden Cenab-ı Hakk'ın herşeye kadir olduğunu anlayasınız." deseydi, delil müddeâdan binlerce derece daha hafî, daha müşkül olurdu. Halbuki delilin müddeâdan daha hafî olması, makam-ı istidlale uymaz. İ.İ.)


Orjinal osmanlica tüm sözlükler için cagdassozluk.com adresine tikla

Osmanlıca İmla . 39 . 88 . 137 . 186 . 235 . 284

Tüm dillerde sözlük için sozbaz.net sitemize tıklayınız.

Osmanlıca kelime çözücü için osmanlicasozlukler.com adresimize tıklayınız.